5 senenin sonucunda atandım. Davamı kazandım diyebilirim. Hakkım olanı 5 sene gecikmeyle aldım.
Aslında 5. ve 6. sınıflarda dersin zorunlu olacağını Talim Terbiye duyurmadan önce karamsarlık vardı. Nisan ayındaki en son yazımda da belirttiğim gibi. Ama ne olduysa karardan sonra oldu. Aldım kpss kitaplarını dedim kendi kendime "Bunlar muhtemelen son şanslar. Sık dişini çalış tekrar. Belki geçen seneki puanını alamazsın ama hep bir umut var ya belki yüksek alım olur atanırsın.". Çalıştık başlamaya ama ülkemdeki Gezi Ruhu beni etkiledi. Eylemlere gitmesem de elimde telefon şuanda ne oluyor acaba diye meraktan, bazen tvden haber alabilir miyim sorularında kanalları gezmekten dolayı birkaç hafta ders çalışmadım. Aklım oradaydı hep. Neyse olaylar az sakinleşince tekrar başladım çalışmaya.
5 senedir kaba inşaata uğraşıyormuşum meğer. İnce sıvası, boyası, badanası kalmış inşaatın.
Sınava giderken yanımda yeni mezun olmuş bir memleketlim vardı. O ilk sınava girecek olmanın verdiği heyecandaydı, ben ise bu sene kpssden mezun olabilecek miyim derdinin peşinde. Bana güncel bilgiler hakkında abi şunu biliyor musun bundan çıkabilir şuradan güncel çıkabilir dedi. Aslında korkmadım değil çünkü konuları tam bitirmedim geç başlamanın ve ülke gündeminin etkisinden dolayı. Genel kültür-yetenek sınavından çıktığımızda herkesin ağzında aynı küfürler dolaşıyordu. Bende de aynıydı fakat sonra dedim ki herkesinki kötü 5 seninin deneyimi ile birkaç soru daha doğru cevaplamış olabilirim diye düşündüm. Eğitim bilimleri de herkesinki gibi iyi geçmişti.
Yaz günlerini memleketimde ha açıklandı ha açıklanacak yorumları eşliğinde geçirirken bir gün açıklandı. Eve giderken arkadaş yolumu çevirip sordu puanın kaç diye. Açıklandığını öylece duydum. Cep telefonundan sonuç merkezine girince hiç beklemediğim bir puanla karşılaştım. 90 puanın üstündeydim. Açıkcası yanlış olabilir diye tekrar sistemden çıkıp giriş yaptım. Doğruydu ama inanamadım. Yavaş yavaş inandıktan sonra tam sevinemedim de. Çünkü bu ülkede kpss birincisi atanmadı bizi de atamayabilirlerdi. Neyse öyle böyle derken yorum yapmaya başladık. Şu kadar alım olursa giderim İzmir'e diyordum. Ümidim vardı. Doğu görevi falan umrumda değildi ama kontejyanlarla beraber illerde açıklanınca avucumu yalamak düştü. Bilişim teknolojileri öğretmenleri için çoğu il açık değildi. İzmir, Ankara, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Antalya, Muğla, Antalya, İzmir, Kayseri, Adana, Eskişehir, Manisa falan filan çoğu il kapalıydı işte. Ne yaptım bende. Buradan uzaklaşmak yerine buraya yakın biryeri yazmak mantıklı dedim. Şimdi yine uzaklaşmak istediğim şehirde kalıyorum. 1 saat yolculukla gidip geliyorum okuluma.
Atandım ama unutmadım o günleri. AYÖP'e destek vereceğim artık maddi ve manevi anlamda. Haklı mücadelelerine elimden geldiğince destek vereceğim.
O değil de bu öğretmenlik gözümü korkuttu. Belgeler, planlar falan. Üstesinden nasıl geleceğim diye düşünüyorum. Uzaklaşmıştım şu 5 senede.
Ataması yapılmayan arkadaşlar lütfen umutsuzluğa kapılmayın. Biliyorum çok zor bir süreç fakat umut tükenmesin. Öğretmenlik olmasa da hayat devam ediyor, etmesi lazım bir şekilde.
Yüreğim kalbim sizinle.